2011 Yılında üretmiş olduğumuz saf ana arı. Arıların Mersin nakili sırasında bir kaç çıta bal aldım ortalıkta durmasın diye bu arıya kat atıp balı geldiğimde alıp süzecektim. Arı ortala 5 çıtaydı, bu arıya güya geçici kat atmıştım, iki aydır bir sefer gittim ve katı alamamıştım hava çok soguktu. 20 Ocak 2013 hava güzel, kolonide katı kaldırdık, kontrolde kolonide bir çıtada kapalı yavru, bir çıtada yumurta görüldü. Birde koloni ana arıyı yedeklemiş ve çiftleşip gelmesini bekliyordu, bu mevsimde yeni çıkan ana arının çiftleşmesi çok zor, bellimi olur topal kör birisini bulup işi bitirir ise bizim üç numarayı öldürürler diye yeni ana arıyı öldürüp koloniye attım. Bu koloni 2012 yılında sürekli ana arıyı degiştirmek istiyordu ve sürekli ben engel oldum, bazı ırklar anayı öldürüp degişime gider bu ırk ise işi garantiye alıp sonra anayı degişmek ister.
İnternet üzerinden ülkemizdeki arıcılık faliyetlerini görüyoruz, bazı insanlar ise arılarına yavru yaptırabilmek için sürekli kek ve şurup ile teşvik yapıp dururlar. Bizim arılar balı varsa sizin dürtmenize gerek duymazlar. Bayağı bir kış yapmasına rağmen köydeki arı,hem sıkışmamıştı, birde üstüne kat attık ve iki çıtada yavru faliyeti, bir başka detay ise bu arı yavru çürüklerine felaket dirençli yani hasta olmuyor.
Ülkemizde gelişmeyen arılar yüzünden bir çok kişi şeker balına yöneldi, ben buna oldukça üzülüyorum.
Geçenlerde bir yazı okudum, işin başında olanların birisi sitesinde diyor ki, ülkemiz arıcılıkta 60 senesini kaybetti damızlıık sorunuzmuz var...
Kendisi 30 yıldır arıcılıkta söz sahibi.........
Yıllardır bir türlü selekte çalışmaları yapılmıyor, tüm konuşmalar proje aşamasında kitlenmiş bekliyor. 3 Nolu saf öldürülürse üzülürüm, ilk göz arılarımızdan benim buradaki gözlemim sonuçlanmış olur, ne kadar yaşayacak ve sperm bitecekmi onu merak etmekteyim. Elimdeki albümden üç beş eksilmiş önemli degil, manevi bir degere sahip o kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder